Murmansk : Hangimiz gökyüzünde dans eden “kuzey ışıkları” fotoğraflarına hayran hayran bakmadık ki? Bu, doğanın en muhteşem gösterilerinden biri olarak kabul edilen ışıkları ben çok merak ediyordum. Nasıl oluştuğunu defalarca dinlesem de anlayamadığım ama görmek için uzun yıllardır hayalini kurduğum o gün gelmişti. Aslında 12 yıl önce bir İsveç gezisinde kıyısından döndüm de o geçti bitti. Yine İskandinav ülkelerinden birine gitmek zor olacaktı. Şengen vizesi sorunu, Euro’ nun Türk Lirası karşısındaki değerinin arşa ermesi nedeniyle gözümü Rusya’ya çevirmiştim. Malum Rusya ile aramız nane molla olunca ülkeye girişte sıkıntılar çıktı, pandemi girdi, derken kısmet 2025 yılınaymış. Hem de duyduğumuza göre en iyi görülecek yıl da 2025 imiş. Hadi hayırlısı deyip pek de kolay olmayan hazırlık araştırmalarını tamamlayıp Murmansk’a vardık. ( Rusya vizesi, bilet, konaklama bilgilerini şu yazımda anlattım)
Bu blog yazısında, Rus Arktik bölgesine bir ziyaret planlamak için bilmeniz gereken her şeyi bulacaksınız. Dünyanın en kuzeydeki şehri Murmansk ve Kuzey Okyanusu kıyısındaki Teriberka köyü hakkında ayrıntılar dahil. Oraya nasıl gideceğiniz, Murmansk’da nerede kalacağınız ve en iyi Arktik deneyimini nasıl planlayacağınız hakkında yararlı ayrıntılar!
Her incelediğim yazı, video ve dinlediğim tecrübe aynı şeyi söylüyordu; Kuzey Işıklarını görmek şans işi! Çok da haklılarmış tamamen şans. Çünkü olay doğa ile sizin aranızda yaşanıyor. Şansınız varsa görürsünüz yoksa geçmişler ola! Biz bunu bildiğimiz için seyahat arkadaşlarım olan ablam Türkan ve Ayten ile ortak düşüncemiz şuydu; görmezsek de canımız sağ olsun. Dünyanın sonuna gitmek de bir şeydir. ( haritada gördüğünüz o kırmızı noktadaydık )
Sahi siz hiç dünyanın tepesini, kenarını, sonunu adına ne derseniz artık, ziyaret etmeyi hayal ettiniz mi? Arktik tundrasının tüm gücünü ve atmosferini deneyimlemeyi, kayalara çarpan dalgaların sesini? Soğuğa rağmen yürürüz canım ne var dediniz mi? Biz dedik, bile isteye -20 ya da -30 olacakmış aman olsun orada da insanlar yaşıyor, üşürsek buluruz bir çaresini dedik. Arktik’in esintisi neymiş bir gidip görelim dedik ve gittik.
Seyahati planmadan önce adını dahi bilmediğimiz Ruslarin tabiriyle “dünyanin kenari” veya “dünyanin sonu” (kray zemlya) adlandırılan yerleşim yeri olan Teriberka’ya vurulduk. Aşağıda ayrı başlık altında anlatacağım. Videosu da şurada.
Böylece asıl amacımız olan Kuzey Işıkları avından olayımız Kuzey Kutup dairesi gezisine çoktan dönmüş oldu.
Bilim insanları 50 yıl içinde Kuzey Kutbunda buz kalmayacağını düşünüyor. Bunun sonuçları ve ne yapabileceğimiz konusunda bilgileri verselerde zalim insanoğlu umursamıyor.
Arktik Okyanusuna kıyısındaki en büyük şehir Murmansk. O yüzden sadece Rusya’nın değil dünyanın en kuzeydeki şehri ünvanı onda. Bu onu zaten ilginç yapıyor üstüne bir de hem kuzey ışıklarını gözlemlemek için ideal bir destinasyon. O yüzden Moskova ya da St.Petersburg şehrinden buraya geleceksiniz. ( Türkiye’den direkt uçuş yok )
Rusya sadece votka, güzel kadınlar ve Komünizmden ibaret değil! Ülkenin övündüğü savaşların dışında da çok fazla tarih var ve Murmansk hepsinin mükemmel birleşimine sahip!
Fakat insanın aklına şöyle bir şey geliyor, yani benim geldi diyeyim. Koca toprakları olan Ruslar sanki yer kalmamış gibi bu kadar kuzeye neden şehir kurar ki? Hımm, o zaman ilk önce tarihine bir bakış atmalıyız. Sonra nasıl gidilir, kalınacak yer, ışıklara nasıl gideriz, nerde ne yeriz içeriz hepsine bakarız.
Murmansk, 1916 yılında Rus İmparatorluğu tarafından I. Dünya Savaşı sırasında kurulmuş. Murmansk limanı, Arktik Denizi sınırından daha derin bir iç kesimdedir. Bu, ona askeri liman olma avantajını sağlamış. Kuruluş amacı askeri malzeme ve erzak tedarik etmek. Sonra Rus Devrimi ve ardından, Sovyet Dönemine gelince de Murmansk, hızla gelişmeye başlar. 1930’larda, Sovyetler Birliği’nin sanayileşmesinde önemli bir merkez haline gelir.
II. Dünya Savaşında Murmansk, Alman saldırılarına karşı önemli bir direniş noktası olur. Sovyetler Birliği’ne yapılan yardımların geçiş noktası olduğundan stratejik bir rol oynar. Yüzlerce ve binlerce askerin, çılgınca soğuk iklimde çok cesurca savaştıktan sonra Almanlara karşı Rusları korurken hayatlarını kaybettikleri söylenir! Savaş boyunca tüm Sovyetler birliğini besleyen balıkçılığın çoğu da burada yapılır. Fabrikalar durmaksızın 7/24 çalışır. Şehrin şiddetli bombalamalara ve altyapısının çoğunun tahrip olması da cabası. Şehir tanıtım broşüründe bunları okuyunca neden havalimanında kocaman şu yazı yer almış anladım.
“ Город-герой Мурманск – Kahraman Şehir Murmansk”
Soğuk Savaş dönemine gelincede Murmansk, Sovyetler Birliği’nin nükleer denizaltı filosunun önemli bir üssü olarak hizmet eder. 1991’ de Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, şehir Rusya’nın önemli bir sanayi ve liman kenti olmaya devam eder.
Tüm bunlar geçmişte kaldı ama şimdi de turizm potansiyeli ile göz dolduruyor. Bunun Türkçesi gittiniz gittiniz, bir bakmışsınız popüler olmuş ve fiyatlar ulaşılamaz hale gelmiş. Demedi demeyin dostlar…
Yeterince gaza geldik de ne zaman gidelim dediğinizi duyar gibi oldum. Kuzey ışıklarını görmek için en iyi zaman, kış aylarıdır. Eylül ayından Nisan ayına kadar olan dönem, kuzey ışıklarının görüldüğü zaman dilimidir. Ama gidip gelenlerden öğrendiğim kadarıyla Aralık, Ocak, Şubat ideal zaman.
Murmansk’a Türkiye’den direkt uçuş olmadığı için Moskova veya St. Petersburg üzerinden aktarmalı uçuşlarla Murmansk’a ulaşabilirsiniz. Ayrıca, tren veya otobüsle de Murmansk’a gitmek mümkündür. Fakat hava şartları dikkate alınınca üstelik tren ve uçak fiyatı neredeyse aynı olunca biz uçağı tercih ettik. Biletleri nasıl aldığımız şuradaki yazımda anlatmıştım.
Şehir merkezinde oteller, hosteller, pansiyonlar ve şahısların ev ya da odalarını kiraladığı apartman daireleri gibi seçenekler var. Ayrıca, şehir dışında doğa ile iç içe konaklama imkanları da var. Konaklama seçiminizi yaparken, bütçeniz, kalacağınız gün, nasıl bir gezi planladığınız önemli. Bizim amacımız Kuzey Işıkları ve Teriberka olduğu için merkezde kalmayı tercih ettik. Hatta iki gece merkez bir gece ormanda bungolov ev tesiste ayarlasak da vazgeçtik. Çünkü mevsim kış olacak ve biz o soğuğa alışkın değiliz. Merkezde bir yer yapacaklarımız için hareket hızımızı arttırı. Netice de Kuzey Işıklarını gece gidip gördünüz bitti, ee sonra ne yapacaksınız bungolovda. Romantizm arayanlara bir şey demem de vakti ve bütçesi kısıtlı olanlara merkezden ayrılmayın derim. İnsan bir lokanta, market, cafe gibi bir yer arıyor. Şehir öyle dünyanın bir ucunda ama ücra bir yer değil kocaman bir yerleşim merkezi. Tipik Rus caddeleriyle, bulvarları, parklarıyla görülmeye değer bir yer.
Konakladığımız evin telefon numarasını bırakıyorum. Whatsuptan mesaj yazarsanız evin fotoğraflarını atarlar. Müsaitlik durumunu ve fiyatı söylerler. İnanın bana dua edeceksiniz. Öyle temiz, rahattı ki ve en önemlisi konumuydu.
Murmansk’ta kaldığımız ev adı ve telefonu : ваш рантье +7 911 808 98 87 dentall51@mail.ru
Murmansk, sadece kuzey ışıklarını izlemek için değil, aynı zamanda birçok aktiviteye katılmak için de ideal bir yer. İşte Murmansk’ta göremeniz gerekenler.
Alyosha Anıtı : II. Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybeden askerler anısına dikilen bu anıt, şehrin sembollerinden biridir. Şehre tepeden bakan dev bir heykel. Kar, buz nedeniyle gözümüz kesmediğinden gitmedik. Bunun benzeri ama daha küçük olanları şehrin değişik noktalarından karşınıza çıkacak.
Murmansk kentindeki 68°N Enlem noktası: Murmansk, bu enlemdeki dünyanın en kuzeydeki şehri. Murmansk halkı için o kadar özeldir ki, şehrin her yerinde Arctic Explerers’ı yani kuzey kutup dairesini anımsatan tabela var.
Sami Köyünü Ziyaret: Yerel halk olan Samilerin yaşam tarzını ve kültürünü yakından tanımak için bu köyü ziyaret edebilirsiniz. Burada ren geyiği kızaklarına binebilir, geleneksel el sanatları ürünlerinden satın alabilirsiniz. ( Biz gitmedik çünkü vakit kalmadı )
Kola Körfezi’nde Tekne Turu: Muhteşem manzaralara sahip olan Kola Körfezi’nde tekne turu yaparak, bölgenin doğal güzelliklerini keşfedebilirsiniz. ( Biz yapmadık )
Lenin Nüklüer Buzkıran gemisi: Bu gemi, bilimsel keşif gezilerinde Kuzey denizlerini keşfederken aylarca su üstünde kalırmış. Arktik Okyanusunda bir o yana bir bu yana gezmiş anlayacağınız. Şimdilerde ise sürekli limanda ve belli saatlerde gezilebiliyor. Tek kötü tarafı sadece Rusça konuşan bir rehber eşliğinde geziliyor. Gezinin süresi kısa ama makine dairesi, köprü üstü ve kaptan kamaraları dahil geziliyor. Fakat söylemeliyim ki girmek çok da girmek şart değil. Hayatım boyunca gemilerle çalıştığım için ben girmesem tuhaf olurdu.
Unutmadan gemiyi ziyaret edenler arasında caanımm Yuri Gagarin ve Fidel Castro bile varmış. Balo salonu, tiyatro ve radyo, TV izlenecek dinlenme salonları ise göz dolduruyordu.
Lenin Nüklüer Buzkıran Gemisi yaz aylarında kutup okyanusunda kişi başı 35 bin usd karşılığında 1 haftalık gezilerde de kullanılıyormuş.
Murmansk’ta Ne Yenir?
Ehh koca okyanusun kenarında olunca ağırlıklı balık ürünleri var. Bir de geyik eti. Gerçi başka etler, Japon mutfağı, swarma ismini taktıkları döner dürümcüler de var.
Deniz Ürünleri derken sadece balık çeşitlerinden bahsetmiyorum. Yengeç, karides, midye, deniz kestanesi, deniz tarağı gibi deniz ürünlerini taze olarak bulabilirsiniz. Seçenekler çoktu da görüntü olarak pek cazip gelmediği için denemedik.
Balık Çorbasına (Ukha) gelince bir durur, selamımı çakarım. Somon, morina veya diğer balık türlerinden yapılan bu çorba enfesti doğrusu. Teriberka turunda bir restoranda yedik, enfesti. Ya hava çok soğuktu, ya biz çok acıkmıştık ya da gerçekten de harika yapmışlardı. Bulduğunuzda kaçırmayın.
Ren Geyiği Eti, Murmansk’ta ren geyiği eti oldukça popüler. Kızartma, güveç veya ızgara olarak tüketilebiliyor. Biz hamburger şeklinde denedik oldukça doyurucuydu, lezzetliydi. Terrace diye bir mekanda yedik. Hamburger menü o günkü kurla 230 TL’sına denk geldi. Bizim ülkemizde uyduruk fastfoodlarda bu fiyata asla bir şey yiyemeyeceğimizi konuşup dertlendik. Kocaman ve lezizdi.
Bunların dışında illa ki deneyimleyebileceğiniz onlarca farklı dünya mutfağı, Rus klasik lokantası da var. Bir sürü süper market var. Hatta neredeyse adım başı. Hepsinde bahsettiğim deniz ürünleri dondurulmuş şekilde satılıyor. Ev kiraladınız diyelim alın evde pişirin yeyin. Seyahatinizi çok daha ucuza getirirsiniz. Biz Murmansk’ta bir akşam evde yedik o da ilk akşamdı. Onun dışında iki akşam dışarda yedik. Faaakaat soğuk iklim modasına uyarak tatlı bir şeyler yemekten geri durmadık. Her akşam birkaç çeşit alıp evimizde kar manzarasını izlerken çay eşliğinde yedik.
Geldik en can alıcı konuya, yazının başrolü olan ” Aurora Borealis” Türkçesi Kuzey Işıklarına..
Kuzey Işıkları, Güneşten gelen yüklü parçacıkların (plazma) Dünya’nın manyetik alanı ile etkileşime girmesi sonucu oluşur. Güneş patlamaları sırasında uzaya saçılan bu parçacıklar, Dünya’nın manyetik alanına yakalandığında kutuplara doğru yönlendirilir. Atmosfere giren bu parçacıklar, atmosferdeki gaz molekülleriyle çarpışır. Bu çarpışmalar sonucunda gaz molekülleri enerji kazanır ve bu enerjiyi ışık olarak yayarlar. İşte bu ışıklar, kuzey ışıklarını oluşturur.
Kuzey Işıklarının Renkleri genelde yeşil. Daha yüksek enerjili çarpışmalar ise kırmızı ışık da olurmuş. Azot molekülleri ise mor veya pembe renkli ışıklar yayabilirmiş. Sadece Dünya’da değil, diğer gezegenlerde de görülebilmesi de enteresan doğrusu.
Kuzey ışıklarını, görmek için hiç ışık olmayan bir yere gitmek gerekiyor. Gerçi yoğun zamanlarda şehirden bile gözlemleniyormuş. Fakat şunu söylemem gerek çıplak gözle çok da belirgin değil. En azından bizim gittiğimiz dönemde öyleydi. Fotoğraf makinaları onları daha belirgin bir şekilde gösteriyor.
O hayran kaldığımız kareleri çekmek ise başlı başına bir olay. Şayet özel ilgi alanınız fotoğrafçılık ise cennete düştünüz ama elinizde telefon çekerim zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz.
Işıkları gözlemlemek için illa ki şehir dışına çıkacaksınız ve yerel bir tur ayarlamalısınız. Adamlar hem profesyoneller hem de saati saatine ışıkları takip ediyorlar. Gerçi artık akıllı telefonlarda uygulamalar bile var. Yüklüyorsunuz size nerde, kaçta, ne kadar yoğun görebileceğinizi gösteriyor.
Bu tur firmalarını bulacağınız web sitesi linkini şuraya bırakıyorum. İncelersiniz ama unutmayın Rus kredi kartınız yoksa ödeme yapamayacaksınız ve maalesef site üzerinden yazışma da yapamazsınız. Hadi benden size kocaman bir iyilik gelsin, bizim tur firmasının telefonlarını veriyorum. Whatsup üzerinden gideceğiniz tarihi, katılmak istediğiniz turları sorar fiyat alırsınız. Bu iyiliğimin karşılığında lütfen Youtube kanalıma abone olunuz !
Haa derseniz araba tutarım kendim giderim, mümkündür. Bir taksiye bakar ki taksiler de çok pahalı değil. Makinanızı alır çekersiniz. DSLR kamera, geniş açılı ve hızlı bir objektif ve uzun pozlama yapacağınız için tripod olmazsa olmaz. Eh uzaktan kumanda veya dablolu deklanşörünüz varsa şahanesiniz. Soğuktan donduğu için bence yedek batarya ve yeterli hafıza kartınız olması şart. O zaman çekime hazırsınız. Iso, diyafram, enstantane hızı, odak, bir de beyaz dengesi derken o da ne elleriniz dondu. Basıyorsunuz basıyorsunuz olmuyor. Üzgünüm işte fotoğrafçılık böyle bir şey dostlar.
Tüm bu anlattığım zorluklar yüzünden ben kameramı almadım, tur firmasının rehberi bizim için nasılsa çekecekti, biliyordum. Bıraktık adamcağız çekti.
Özetle; Kuzey ışıkları her zaman aynı şiddette olmayabilir, sabırlı olun. İşi profesyoneller bırakın. Doğru an gelmişse sizi bulur merak etmeyin. Bence eğlenmenize bakın çünkü o gece orada olduğunuz an’ a bir daha dönemeyeceksiniz. Sevinç çığlıkları atın zıplayın, yanınızdakine sarılın gerekirse ağlayın.
Alt içlik, üst içlik, kalın çorap, hatta üst üste çorap, eldiven, şapka üstüne bir şapka daha… Özetle üst üste giyinin!
Abartmıyorum siz beni dinleyin üşümeyeceksiniz söz veriyorum. Şapkanın altına polar şapka, boyunluk, hani burnu da kapatan türden ve atkı… Montunuz su geçirmeyen kayak montlarından olsun. Altınıza giyeceğiniz pantolon da kayak pantolonu olsun. Zaten üst üste bir iki içlik giyip üste pantolonu geçirin.
Ayaklar çabuk üşüdüğünden ayakkabı en en en önemli mevzu. Aman diyeyim bu günler için edineceğiniz iyi bir ayakkabı yeri gelir hayat kurtarır. Şimdi amma abarttı diyeceksiniz de inanın öyle.
Tüm bunlara ilave önerim el, ayak, bel ısıtıcılarından almanız olacak. Benim botlarım hiç üşütmedi belki çoraptan belki yapısından. Montum da çok iyiydi doğrusu. Fakat Kuzey Işıkları gecesi uzun saatler dışarda kalındığı için riske gerek yok. O gece ben ısıtıcı kullanmaya gerek duymadım ama Türkan ve Ayten kullandılar. Ben ertesi gün Teriberka’da deniz kenarına giderken belime yapıştırdım aman ne güzel bir şeymiş o öyle! Siz siz olun alın derim. Fakat dikkat direkt teninize yapıştırmayın içliğinizin üstüne yapıştıracaksınız.
Diyelim hazırlığınız eksik geldi, dert değil Murmansk’ tan alırsınız. Şayet nakit paranız varsa, kart geçmiyor dediğim o yazımı hatırladınız mı? Halen okumadıysanız şurada.
O zaman hazırsanız Kuzey Kutup Dairesinin içinde daha da kuzeye Arktik Okyanusu kıyısına gidelim, Teriberka’ ya!
Gitmeden önce Kuzey Kutbuyla ilgili birçok bilgiyi okudum. Çok da şaşırdım doğrusu. O yüzden size de anlatmak isterim. Örneğin adı bana en ilginç gelen konu oldu. O yüzden oradan başlamak isterim.
Arctic kelimesi Yunanca “arktos” yani ayı kelimesinden türemiş. Adı, ayıları temsil eden ve her zaman kuzey yarımkürede görülen USRA takımyıldızlarından geliyor. Biz onu daha çok BÜYÜK AYI olarak biliyoruz. Yıl boyunca kuzey yarımkürede görülür. Ona kepçe, CEZVE, saban diyenler de var. Bildiniz mi, işte o takım yıldızının kepçeye ya da cezveye benzetenler bilir ki sap kısmındaki iki yıldız kuzeyi gösterir. Şimdi geldik işin enteresan yanına bu kutup dairesine Arktik deniyor ya yani onun tam zıttı güney kutbu yani Antarktika da adının ayının karşısında, ayıların olmadığı toprak anlamından alıyormuş. Durun işin daha da ilginci geliyor, Kuzey Kutbunda kutup ayıları yaşarken güney kutbundan kutup ayısı yok. Orda penguenleri görürsünüz ama penguenler de Kuzey kutbunda yaşayamazlar. Adının AYI’ dan geldiğinden bahsetmiştim hatırladınız mı? Ayy buna bir tek ben şaşırıyor olamam değil mi?
Ayrıca kuzey kutbunda bir toprak parçası yok. Kutup noktası karayla çevrili bir okyanus. O yüzden orada işte kutup burası diye bir çubuk dikili fiziksel olarak bir işaret bulunmuyor. Antartica kıtasının bulunduğu güney kutbunda toprak parçası var ve tamamen buz kaplı. Orada da her yıl 1 Ocakta güney kutup noktası hesaplanıyor.
Arktik Okyanusu en düşük tuz oranına sahip ve en sığ olan okyanus. Dünyamızın henüz çıkarılmamış petrolünün %25 Arktik okyanusu derinlerindeymiş meğer. Aaa aklıma Grönland hakkında Trump’ ın düşünceleri geldi. Yok artık demeyin adamlar buz tutmuş yeri sahiplenmek isteyecek kadar deli değil. Şimdilik rahatız çünkü bu okyanus Uluslararası Hukuka göre, 8 ülkeyle çevrili olmasına rağmen kimseye ait değildir.
Coğrafi bilgileri, politik ve resmi bilgileri öğrendiysek hadi en iyisi biz Teriberka’yı gezmeye başlayalım.
Teriberka, Rusya’nın kuzeyinde, Arktik Okyanusu’nun kıyısında yer alır. Buraya gitmek demek ise dünyanın en kuzey noktasına dokunabilmek demek!
Sovyet döneminde, iki kolektif balıkçılık çiftliği ve balık fabrikası, bir kümes hayvanı çiftliği ve gemi yapım atölyesi varmış. Teriberka bir zamanlar erişim sağlamak için özel bir geçiş belgesi almak zorunda olduğunuz kapalı bir yerleşim yeriymiş. Bu yerlerden Sovyetler birliğinde birkaç tane daha var. Yani sadece orada görevlendirilenler girip çıkabiliyor. Bir zaman sonra açılmış gerçi.
1960’larda, balıkçılığı okyanusa ve Teriberka kıyılarından uzağa taşıyan büyük gemiler yapılınca köy gerilemeye başlamış. İşin daha da kötüsü Murmansk’ta yeni bir balık işleme kompleksi açılmış ve Teriberka’daki küçük işletmeler “işsiz” kalmış. Yerel sakinler iş aramak için toplu halde orayı terketmişler. En iyi yıllarda orada yaklaşık 5.000 kişi yaşıyorsa, bugün 500’den az kişi var. Onlar da sadece işletmelerde çalışanlar.
İnsanlar burayı terkederken evlerini öylece bırakmışlar. Dolayısıyla şu an köyün tipik manzaraları, harap olmuş yarı yıkılmış ahşap evler. Gitmeyi çok istediğim ama göremediğim bir de pencereleri kırılmış yalnız bir okul var. Dünyanın sonunda, düzgün bir yolu olmayan, sanki uykulu, unutulmuş bir köy. Yolu yok derken var da her an kar yüzünden kapanabiliyor. Hatta Mart 2017’de 12 gün boyunca kapanarak su, lektriki yiyecek sıkıntısı yaşamalarına yol açmış.
Diyeceksiniz ki Murmansk’ın bile adını duymamışken Teriberka’dan nasıl haberdar oldunuz. Daha doğrusu dünya nasıl haberdar oldu?
Bir gün bir film çevrildi ve kendi halinde bir kasaba iken dünyanın her yerinden gelen turistleri ağırlar hale geldi. Gitmeden önce filmi izledim ve ben beğendim. Evet çok durağan ama yine de ben sevdim.
Murmansk’tan Teriberka’ya 130 kilometrelik bir mesafe var. Yol 1984’te inşa edilene kadar buraya sadece su yoluyla ulaşmak mümkünmüş. Ancak, yolculuk yaklaşık 3-4 saat sürebiliyor ve yol koşulları zorlu olabilir. Kışın sık sık kapanıyormuş. Bu nedenle, seyahat planınızı yaparken bu faktörleri göz önünde bulundurmanız önemlidir. Genelde turistlerin izlediği yöntem aynı; tur firması ile günü birlik geziye katılmak. Coğrafi konum ve hava şartlarının zorluğu yüzünden en mantıklısı da bu.
İkinci seçenek geliyor yine sizin maddi durumunuza dayanıyor, taksi seçeneği. Mümkündür neden olmasın.
Üçüncü seçenek de otobüsle gitmek. Amma velakin orda da şöyle bir handikap var; Murmansk’tan kalkış 18.00 ve 3-4 saat sürüyor. Teriberka’dan dönüş hareket saati ise 07.00. Yani gittiğiniz gece ve ertesi gece olmak üzere 2 gece konaklama ayarlamalısınız. Ehh bu da o küçük kasaba için uzun süre. Olmadı siz de benim gibi yapıp turla sabah git akşam dön yapıverirsiniz.
Yol boyunca, karda tundra manzarası görülür. Gerçi kar kaplı olduğundan zor görülüyordu. Yolun kenarındaki çubuklar ise karın yüksekliğini göstermek ve fosforlu yansıtıcı işaret vermesi içindir.
Var elbette ama sınırlı sayıda. Köyde birkaç pansiyon ve otel gördük ancak, konaklama yerlerinin doluluk oranı yüksek olabilir. Doğal olarak fiyatları da yüksektir diye tahmin ediyorum ama kontrol etmedim. Fakat gidip gördükten sonra bir gece geçirmek şahane olurdu diye düşünmeden de edemiyorum. Dünyanın sonundaki bu köyde kim niye kalır ki diye düşünmeyin biz hariç yani Türkler hariç sanki bütün Çin ve Endenozya, Malezya, Hindistan’ ın haberi varmış gibi bir durum sözkonusu. Şayet Rusya dünyaya kapalı olmasaydı inanın bu filmden sonra burası turizm patlaması yaşardı. Ki bence hakediyor!
Buranın hikayesini köyde kalan birkaç harap bina anlatıyor!
Küçük bir köy daha doğrusu yerleşim merkezi olan Teriberka’da görülecek yerler dağınık. Aralarında mesafe var ama işin asıl zorlu kısmı hava şartları. Oldukça rüzgarlı bir bölge. Çok normal dünyanın tepesi cereyan yapıyor olabilir taa Kanada’dan esen rüzgar buraya çarpıyordur. Şaka bir yana ( gerçi şaka da değil ) belli ki öyle bir durum var. Rüzgara kar eklenince, bir de saat 11.00 civarı yüzünü gösteren güneşin batış saati 15.00 olunca gezmek zorlaşıyor.
Yine de ben size tur firmasının götürdüğü yerleri listeledim. Siz de tur ayarlasanız bile en azından bu listeye bakıp ne göreceğinizi bilerek gidersiniz.
Köyden çok uzak olmayan, 20 metre yükseklikten, Batareyskgo şelalesinin suları düşer ve suları daha sonra Barents Denizi’ne akar. Şelaleye yürüyerek ulaşabilir ve çevresindeki doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Ancak rüzgar ve kar, kaygan zemin buna pek de müsaede etmiyor. Bu durumda yapacağınız tur firmasının motorlu kar kızaklarıyla gitmek. Leviathan filminde bu şelale yanında piknik yapmaya gitmişlerdi. Ama o sahne bahar ayında çevrilmişti. Şimdi biz buz turmuş göl ve şelale gördük. Enfesti doğrusu ve en önemlisi önümüzdeki deniz Arktik Okyanusunun ta kendisiydi!
Bu yerin bir başka fantastik cazibesi var. Buraya “Dinozor yumurtaları” plajı ya da “Ejderha Yumurtası ” plajı deniyor. Kusursuz oval taşlarla dolu kayalık bir plaj aslında. Ama dalgalar ve buz tutmuş o taşların görüntüsü o kadar akılalmaz ki nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum inanın. Bu plajın bir önemi daha var. Yukarıda bahsettiğim filmin adıyla ilintili. Leviathan’ ın en bilinen anlamı, Tevrat ve İncil’de geçen devasa bir deniz canavarıdır. Leviathan, genellikle denizlerde yaşayan, devasa boyutlarda ve korkunç bir güce sahip bir yaratık olarak tasvir edilir. Yaratılış Kitabı’nda Tanrı’nın yarattığı en büyük canlılardan biri olarak geçer. Kötülüğün Sembolü olarak görülen Leviathan, kaos, yıkım ve kötülüğü temsil eder. Filme neden bu ad verilmiş, neden burada çekilmiş o kadar iyi anladım ki ve sinemanın gücü karşısında saygıyla eğiliyorum. Bu da kayıtlara geçsin lütfen.
Çok araştırınca insan bilgi kirliliğini de yeniyor. Turlar balina görmek için denize açlılıyoruz ama bu şans işi belki de göremeyiz, diye reklam yapıyor. Ama bir araştırdım ki meğer balinalar kışın kıyılara gelmiyormuş. Yine d siz şayet isterseniz tekne turu ile denize açılırsınız. Keyif sizin kime ne. Peki yukarıdaki paragrafta anlattığım denizden çıkan canavar ile balina bağlantısına ne demeli. Dini kitapların ve mitolojik anlatımların içindeki Leviathan balinanın ta kendisi. Film de bir balina iskeleti yanında bitiyor. Of ya sonunu da söyledim. Siz yine de izleyin.
Balina iskeleti : Teriberka’da bir replika bir de orijinal iskelet sergileniyor. Turlar ikisine de götürüyorlar.
Barents Denizi’nin kıyısında yer alan bu plaj, eşsiz manzarasıyla ziyaretçilerini büyülemektedir. Plajda yürüyebilir, denizin ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Sosyal medyada pek sevilen bir fotoğraf görürüz hani Rİze yaylasında, uçurum kenarında, palmiyeler altında salıncaklar. Hatırladınız mı işte onlara özenilerek bu plaja da bir salıncak konulmuş. Resmen sıra vardı, elbete girmedik. Bir de koca bir tahtadan koltuk konulmuş ama taht gibi bir şey. Oturan kendisini Game Of Thrones’taki karakterlerden biri zanneder o türden bir şey. Onda sıra azdı oturdum:)
Teriberka’nın en ünlü manzarasıdır. 20. yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiş birkaç düzine büyük ve küçük ahşap teknenin ve mavnaların kalıntılarının bulunduğu biraz gerçeküstü ve ürkütücü bir yer. Kuzey rüzgarlarından etkilen ve alabora olan gemi mezarlığını filmde görüp etkilenmiştim. O yüzden bayağı heyecanla fotoğrafladım ama saat erken olmasın rağmen karanlıktı.
Köyün eski yerleşim yeri olan bu bölge, tarihi dokusuyla ziyaretçilerini etkilemektedir. Burada eski evleri ve kiliseleri görebilirsiniz. Köy ayrıca soğuk savaş döneminden beri zamanda takılıp kalmış gibi hissettiriyor. Mimari stiller, geçmiş yılların terk edilmiş arabaları var. İlçe okulundaki eski daktilolar ve ciltli kitaplar, hepsi modern Rus tarihinin en yoğun on yıllarının kalıntıları.
Yaz ortasında güneşin batmadığı ve kış ortasında doğmadığı bu köyde kar kaplı köyde yürümek çok güzeldi. Plajın hemen yanıbaşında restoranlar var ister orda takılın isterseniz de Ren Geyiği ve Husky köpeklerini sevin. Biz onlarla yapılan kızakla kayma işini sorduk ama sonra köpeklerin halini görünce acıdık. Turistler hemen oracıkta satılan Jagel denilen bir liken türüyle geyikleri besledi biz de izledik.
Gece Murmansk’ a dönünce ışıl ışıl şehirde öylece sakin sakin yürüdük. Biz nasıl bir büyünün içine düştük deyip bekle bizi Petersburg deyip bir güzel uyku çektik.
Yeni yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf, video için sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın!
Instagram : pustoodunya sayfamda hikayeler kısmında Rusya başlıkları altında profilde sabittir.
Rusya’ ya gitmeden önce bilmeniz gerekenler
Suç ve Ceza: Dostoyevski’nin St. Petersburg’u
Tolstoy’un evinde zaman yolculuğu ve 28 sayısının gizemi
Kuzey kutup Dairesi ile ilgili enteresan bilgi
Kuzey Kutbu’nun yanı başında, Norveç’e bağlı Svalbard Adaları’nın donmuş topraklarının derinliklerinde dünyanın önemli tarihi ve kültürel değerleri saklanıyor.
Svalbard’daki eski maden uygun nem ve sıcaklık koşullarına sahip, soğutmaya ya da ısıtmaya gerek duymuyor ve tesis yetkililerine göre “dünyanın sıfır karbon ayak izine sahip tek veri depolama tesisi
Svalbard Adaları’na bağlı Spitsbergen Adası’nda eski bir madende yer alan Arktik Dünya Arşivi’nde (AWA) gezegenin hafızası dijital ortamda saklanıyor. Dijital koruma ve veri depolamada uzmanlaşmış teknoloji şirketi Piql tarafından 2017’de açılan Arktik Dünya Arşivi, başvuruda bulunan ülke ve kurumların verilerini 300 metre derinlikte, karanlık ve güvenli bir ortamda koruma altına alıyor. Dünya arşivinde Edvard Munch’un Çığlık tablosu, Dante’nin İlahi Komedya’sı, Kosova’nın sözlü tarihi, Hindistan’ın Tac Mahal’i, İskandinav destanlarının el yazmaları, Brezilya müzik kültürü ve daha birçok kültürel değer dijital ortamda gelecek için saklanıyor.
Arktik Dünya Arşivi’nde Türkiye’den Mediha Didem Türemen’in de bir eseri yer alıyor.
Atlas dergisinden alıntıdır.
Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.
7 Comments
tripster.com adresini eklemişsiniz turlar için ancak sanırım linkte yanlışlık var. bu sitede rusya için turlar bulunmuyor. sizin turlar için kullandığınız site “https://experience.tripster.ru/” burası mı acaba ?
merhaba, evet haklısınız sonunda ru var ancak yüklerken nasıl oldu bilemiyorum hata olmuş. ru uzantılıdan rahatça yapabilirsiniz.
Tüm sorulara cevap veren bir yazı gerçekten tebrik ederim
elimden geldiğince anlatmaya çalıştımi biz gitmeden önce böyle detaylısına denk gelmemiştik.
Çok çok açıklayıcı, yol gösterici bir yazı olmuş , eline sağlık
teşekkür ederim, beğenmene sevindim.
Çok akıcı çok faydalı güzel bir anlatım olmuş teşekkürler