Bu yazıda sizlere Yahudi kıyafetleri ve Yahudi düğünü nasıl olur onları anlatacağım. Onlar hakkında çok şey duyuyoruz ama çok az bilgi sahibiyiz aslında. Biz onalra onlar bize kapalı! Yüzyılalrıdr süregelen müslümanlara karşı takındıkları tavır bunda etkili. Hele son bir yılda tüm dünyadan gelen tepkilere rağmen katliam yapmaya devam etmeleri bizi onlardan daha da uzaklaştırıyor. Bu yazıda savaştan bağımsız düşünerek onlar hakkında az bildiğimiz detaylara indim. Birkaç başlıkta yahudiler ile ilgili yazılarımı okuyabilirsiniz. Bu yazıda ise kıyafet, düğün dernek olaylarını ele aldım.
Avrupa, Ukrayna, Rusya, ABD ve İsrail’ deki daha koyu tabir edilen Yahudilerde uygulanışına daha sık rastlanır. belirtmiş olayım. Hatta Hasidik Yahudilerinde kurallar oldukça katıdır. Kadınların toplum içindeki yeri ve kılık kıyafetlerinin Hasidikler içinde farklı cemaatlere göre de değiştiğini görürüz.
Burada anlatacağım detaylardaki kadınların giyim kuşamı ve kurallarını ülkemizdeki Yahudi-Musevi hanımefendilerin daha esnek şekliyle benimsediği görülür. Artık günümüz şartlarına uygun olarak pantolon giymekten tutun da baş örtmeye kadar kurallar uygulanmaz. Bunu dikkate alarak okumanızı rica ediyorum. O zaman başlayalım mı?
Kadınlarda başı örtme, uzun kollu giyme, uzun etek giyme zorunluluğu vardır. Buna Yahudi tesettürü denir.
Peki genel anlamda Yahudi tesettürü nasıl oluyor? Elbette belli kuralları var.
Ayrıca, evli olmayan genç kızların uyacağı kurallar başka, evli kadınların uyacakları başkadır. Mesela genç kızlar, bekâr olduklarını göstermek için başlarını örtmez, yazları çorap giymek zorunda da değildir.
Gelelim başı örtme konusuna. Kimi saçını kazıtır, üzerini perukla örter, kimi siyah bir file geçirir. Bazıları rengârenk bir bandana ya da erkeksi bir kasket ya da şık bir şapka takarlar. Kimi de açık bırakır.
Başı örtme sebebi, erkeklerinkiyle aynıdır. “Yukarıda senden büyük birinin olduğunu hatırla!”
Erkekler de durum daha da enteresandır.
Ben ilk kez Amerika ‘da görmüştüm ve şaşırmış, bakakalmıştım. Kudüs‘ te ise Yahudi erkeklerinin birbirinden çok farklı giyindiklerini farkettim. Kiminde kürklü koca bir şapka, kiminde fötr, kiminde sadece kipa vardı. Genelde renk tercihleri siyahtı. Başlarının iki yanından sarkan lüleler, omuzlara atılmış şallar neyse de alınlarına ya da kollarına sarılmış deri parçalarını çok görünce şaşırmıştım.
Kıyafetlerdeki tüm bu detayların dine bağlanan derin geçmişi var ve onlar buna sıkı sıkıya bağlılar. Dilerseniz tek tek inceleyelim de kafanıza takılmasın.
Kipa; İslamdaki takkeyi andıran başlarının üstünü kapatan en belirgin objelerine verilen ad.
Nerde görseniz işte bu bir Yahudi dersiniz. Aslında bu sadece beyaz olmaz, renkli de olabilir. Sinagoga giderken, dua ederken takarlar. Dileyen gün boyu da takabilir ama bir şart yoktur.
Kipa; Tanrı her zaman bizimledir, anlamını taşır.
Başta nasıl düşmeden duruyor diye soranlar oldu; tabii ki siyah tel toka ile :)
SHTREİMLS ise; geniş kürklü şapkadır. Hasidik Yahudileri takıyorlar ve yaz sıcağında bile çıkarmıyorlarmış. Kişiye özel dikiliyor, periyodik bakımları yapılıyor özel kutularında saklanıyormuş.
PEYOT; Erkeklerin uzunca bıraktıkları favorilere denir. Sakal ve saç aynı hizada lüle lüle olur. Sebebi ise Tevratta “başınızın yan taraftaki saçları kesmeyecek ve sakalınızın kenarına dokunmayacaksınız” dendiği içindir. Ayrıca inanışlarına göre Hz.Musa’nın peyotlarından tutunarak cennete gideceklerine inandıkları için uzatırlar.
Fakat araştırmalarımda gördüm ki tüm Yahudiler de peyot uzatmıyorlar.
Nasıl lüle olduğu sorusu akıllara takılıyor. Hemen söyleyeyim; bigudi sarıyorlar ya da eski usul kağıda doluyorlarmış.
Biraz ırk olarak kıvırcık saçlı olmalarının da etkisi var. Bence şirin görünüyorlar.
TALLİT; her Yahudi yetişkin erkeğin belirli ibadetler esnasında omuzlarına örtünmekle yükümlü bulunduğu dua şalıdır. Bu giysi ortası başın geçmesi için delik, dört köşesinde tsitsitler ( püsküller ) bulunan dikdörtgen bir kumaş parçasıdır.
Şalın uçlarından sarkan püsküller “Tora emirlerinde uçlara püskül tak ki Tanrı’ nın emirlerini her zaman hatırla, anlamı” taşır. Aralarda mavi renk olması da bu emirlere dayanır.
İsrail bayrağını da Yahudi sembolü olan bu şal temsil eder. Düğün törenlerinde de bu şalı gelin damat üzerine koyulur. Şabbat ayininde bu şalı üzerlerine atarlar.
Hasidik yahudi erkekleri mutlaka içlerine bu şalı giyer üstüne gömlek giyerler.
TEFİLİN; deriden yapılmış, deri şeritlerle birbirine tutturulmuş siyah renkte iki küçük kare kutucuğa verilen isim.
Yahudilikte önemi büyük bu kutucukların. Şöyle ki 13 yaşını doldurmuş her Yahudi erkek çocuk bir törenle bunu takar. Ömrü boyunca da her sabah duasında önce Tallit şalını sonra Tefilini yerleştirerek dua eder.
İstanbul’da Neva Şalom Sinagogunda cemaat mensupları 13 yaşında gelen çocukları için yapıyorlar. Gurur duydukları, çocukların da ergenliğe adım atmaktan mutlu oldukları bu törenler sinagog web sitesinden duyuruluyor. Yahudi olmasanız da davetliyseniz girmenize izin verilebiliyor.
Bu kutucukların içinde Tevrattan dualar yazılıdır. Biri iki göz arasına saç dibine konur. Diğeri ise kullanmadığı kola yani solaklar sağ pazuya, kalp hizasına denk gelen yere kutucuğu koymak suretiyle şeritleri dolarlar. parmaklarına şeridin ucunu bağlarlar.
Bu kadar basit yazdığıma bakmayın takarken bir duası varmış. Her doladığında bir duasını okurlarmış. Kutucuğun birkaç parmak altından kolun alt kısmına 7 kere dolanırken bu dua edilirmiş. Baştakinin uzantısı ise illa enseye atılacak.
NOT : Şabat zamanında takılmıyor ve kadınlar böyle bir seramoninin içinde değiller.
Yahudi öğretilerine göre evlilik kuralları Tanrı tarafından belirlenmiş ilk sosyal kurumdur.
Sefarad toplumlarda düğün töreni genellikle Sinagogda yapılır. İstanbul’da bu tören için tercih edilen en büyük Sinagog Neve Şalom’dur. Düğün haftanın herhangi bir günü yapılabilir. Tören aşağıda göreceğiniz şekilde ilerler ..
Kapıda konukları karşılayan damat gelinin gelişiyle birlikte ona yaklaşır ve gelin damadın önünde eğilir. Damat bir mendil içinde bulunan bolluk, bereketi ve zenginliği simgeleyen badem şekerini, bozuk para ve pirinç tanelerini gelinin başının üstüne döker. Sonra da geri dönerek Teva yani dua okuma kürsünün önünde bekler.
Gelin önde babasının koluna girmiş olarak yürür. Arkalarında, damat ve gelinin en yakınları müziğin ritmine ayak uydurarak kürsüye yürürler. Gelin Ehal’ın (Kutsal Kitap rulolarının bulunduğu dolap) önünde yüzleri konuklara dönük olarak oturur.
Daire şeklindeki yüzük, kimi kaynaklara göre sonsuzluğu, kimi kaynaklara göre de sevgi ve sadakati simgeler. Damat yüzüğü gelinin sağ elinin işaret parmağına takarken şu sözleri söyler: “Bu yüzükle sen benim için kutsanmış oluyorsun.”
Gelinin yüzüğü kabul etmesi, kendisinin tümüyle eşine ait olacağını simgeler.
Evlilik töreni, sosyal bir olaydır ancak Yahudi geleneği içinde dinsel ve tarihsel nitelikleri de barındırır. Damadın torba içinde bir bardağı ayağıyla kırması Yahudi toplumunun en mutlu anında bile Süleyman’ın Mabedi yıkılışını unutmaması gerektiğini vurgular.
Damat bardağı kırarken şu sözleri söyler:
” Seni unutursam ey Kudüs, sağ kolum hünerini unutsun”
Ketuba geleneği M.Ö 300 yıllarında oluşturulmuş. Bu kısaca söylenmek gerekirse damat ve gelin arasındaki bir antlaşma belgesidir. Bu belge, tören sırasında konukların önünde okunur, bittikten sonra damada imzalatılır. İki tanığa onaylatıldıktan sonra Ketuba gelin ailesi tarafından bir yakınlarına teslim edilir.
Kimde saklandığı, genelikle damat tarafından bilinmez. Bu antlaşmada amaç kadının çıkarlarını korumaktır. Bir boşanma ya da ölüm durumunda kadının bu antlaşmayla ekonomik sıkıntıya düşmesi engellenir. Bağlayıcı bir özelliği de kocanın belli koşulları yerine getirmeden karısını boşayamayacağını bilmesidir.
Mendil bir çok gelenekte ayrılığı simgelemektedir. Damat ketuba’ya imza atmadan, beyaz mendili avuçlarının içinde tutarak hahamın elini sıkar.
Nikah sözleri verildikten sonra mendilin tanığı olarak saklayacağını, sözünü bozduğunda bu mendili kendisine gösterip verdiği sözü anımsatacağını söyler. Beyaz mendil, simgesel olarak eşler arasında bir ayrılık olmamasını hatırlatır.
Hupa; baba otoritesinden koca otoritesine geçmesini simgeler. Damat ve gelin biraraya gelir. Her iki anne -baba onların üzerine Tallit örter. Tallit yeni evlilerin Tanrı tarafından kutsandığını gösterir.
Sevinç ve mutluluğun simgesidir. Yahudi halkının hayatta kalışı ve bu çiftin mutluluğu için içilir. Haham, duayı okumadan şarap bardağına bakarak Hz Yusuf’un babası Hz.İshak’tan aldığı hayır duasını okur;
“Tanrı sana gökler kadar zenginlik, denizler kadar derinlik, bağlar kadar bereket bahşetsin.”
KAYNAK.
Avram Ventura Teşekkürlerimle …
Daha koyu denilebilen ultra-Ortodoks Yahudi düğününde durum biraz daha farklı.
Evlilik yaşı gelen gençler görücü usulüne göre bir araya geliyorlar. Aileler onlar için bir buluşma tertip ediyor. Kısa ve kesinlikle tokalaşma gibi basit bir temasın dahi olmadığı buluşma sonunda nişan töreni yapılıyor.
Düğünlerde kadınlar ve erkekler kesinlikle yan yana bile gelmiyor. Hatta gelin bile damadın yanına gidemiyor. Kadınlar ayrı bir yerde oturuyor. Tülün arkasından erkeklerin eğlencesini izliyor. Bu sırada damat o tarafa geçemiyor.
Sadece evlilik yemini edileceği sırada gelen hahamın yanında gelinle damat bir araya gelebiliyor. Yemin bittikten sonra gelin yine kadınlar tarafına geçiyor. Unutmadan gelin mutlaka düğün gününden önceki gün saçını kesmesi zorunludur. Bundan böyle başını hep örtecektir.
Evlilik Yahudi inancında en kutsal birim olması gibi çocuk yapmak, çoğalmak en en en önemsedikleri olay. Yaşı 30’larına gelmiş bir kadının yanında pekala 7 çocuk görebilirsiniz.
Yahudi düğünleri ile ilgili simge ve uygulamalar ülke ve yöre insanına göre farklılıklar gösterse de geleneklerdeki unsurlar yüzyıllar öncesinden, günümüze hiç değişmeden gelmiştir.
Kudüs’e gidip döndükten sonra yaptığım yoğun araştırmalardan sonra hazırladığım bir yazıyı okudunuz. Yazıda aktarılan detaylar Neva Şalom Sinogogundan aldığım broşürlerden, Sinagog’ta düzenlenen dünya Yahudi günü etkinliğinden edindiğim bilgiler doğrultusunda paylaşılmıştır.
Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.
14 Comments
Yıllar önce Yahudi bi arkadaşımın Neva Şalom’daki düğününe gitme fırsatım olmuştu. Bazı adetleri müslüman adetlerine benzetmiştim. Takı takmak vb gibi. Elinize sağlık çok yararlı bi yazı olmuş.
öncelikle teşekkürler beğenmenize sevindim. aslında deediğiniz gibi birçok konuda benzerliklerimiz var.
Yalnız bu yazıda erkeklerin kadınlara karşı davranış şekillerini hatta regle dönemine giren eşlerini pis görüp ayrı odalarda yattıklarını dahi okumuştum bir yerde
Çok güzel yorumlamış ve üzerinde emek harcamışsınız, bundan sonra sıkı takipcinizim ?
çok teşekkür ederim
çok teşekkür ederim, siteme abone olun dilerseniz.Ben yazı yazınca sie email ile bilgisi gelir. Ender yazıyorum haber vermeyi de unutuyorum da :) sevgiler
Çok faydalı bir içerik olmuş. Emeğine sağlık.
Çok teşekkürler.
Yahudilerin kendi inançlarını kendi içlerinde
yaşamaları onlarla ilgili meak uyandırıyordu bende. Çoğunlukla tüm dinlere karşı bir merakım var. Tabii ki inançlara saygı ile beraber.
Ama Nazi’lerin yaptıkları , toplum için çok acı.
İnsanlık dışı.
İnançlar dinler farklı olsa da sonuçta inanmak önemli.
Dünya savaşlarının çoğu da din savaşları.
Özünde tüm dinleri insan için ama onaylamadığım din savaşlarının insan canını almış olması. Belkide para savaşlarının gizli kalmasının istenmesi “Din Savaşlarının” sebep
olarak gösterilmesi.
Tekrar teşekkürler .
Paylaştığınız bilgiler bana çok faydalı oldu israil geZi dönüşü çok merak ettiğim konulardı emeğinize sağlık
merhaba, bir nebze olsa bilgi aktarımına faydam olduysa ne güzel, ne mutlu bana.
Yine ilgiyle okuduğum bir yazı oldu.Bu konuda da bilgilendik ? Emeğinize sağlık.
beğenmenize sevindim. Çok teşekkür ederim.
Harika ve çok bilgilendirici bir yazı olmuş Şükrancım, eline, emeğine sağlık
Gerçekten emek var, çok ilginç bilgiler. Araştırmalarına sağlık Pustom Dünyam ?