
Malezya hakkında ufak tefek bilgiler vererek geziniz için rehber olmak isterim. Fakat gezi yazısı yazmanın en zor tarafı da nerden başlayacağını bilememek. Galiba söz konusu ülke Malezya olunca anlatacak çok şey olması daha da zorlaştırıyor bunu.
Malezya, burası, gerçekten çok uzak bir Uzak Doğu ülkesi. Hani coğrafya derslerinde “Ekvator’un az yukarısı, az aşağısı” diye ezberlediğimiz o tropikal iklim kuşağı var ya, işte tam orası! Bir de yengeç dönencesi, oğlak dönencesi var ki neden bu hayvan isimleri verilmiş merak eder dururum da konumuz o değil. Tropikal kuşağın ne olduğunu; teninizde hissettiğiniz yakıcı sıcaklıktan, yeşilliklerin yoğunluğundan ve tadına doyamadığınız egzotik meyve cennetinden anlıyorsunuz. Ve tabii ki o meşhur muson yağmurları… Duymuşluğunuz vardır; bir anda gök delinircesine yağan yağmurun hemen arkasından, her şeyi buharlaştıran bir güneşin çıkmasına şahit olunca, buranın ders kitaplarındaki bir satır değil, bambaşka bir dünya olduğunu anlıyorsunuz. Hoş geldiniz!
Fakat bu kendi halindeki yaşam, maalesef ” işgüzar ” batılılar tarafından sürekli sekteye uğratılmış. Malezyalılar, sömürgeciliğin izlerini hâlâ taşıyor.
Hint Okyanusu kıyısındaki yarımada (Batı Malezya) ve devasa Borneo Adası’nın bir kısmından (Doğu Malezya) oluşan şirin bir ülkedir.
Malezya’ nın kuzeyinde Tayland güneyinde Singapur var; ki burası da aslında Malezya’nın bir parçasıydı. Ancak o ‘ceketli, fötr şapkalı’ İngiliz sömürgecilerin marifetiyle 1965’te ayrılmıştır. Ayrıca komşu olarak bir de Endonezya var.
Tam ortalarda olunca Malaylar, Çinliler, Hintliler, Filipinliler, Endonezyalılar yani o civarda aklınıza gelebilecek tüm milletlerin tam bir kültür mozaiğidir. Resmi dil Malayca olsa da, herkesin kendi dilini özgürce konuştuğu ve İngilizcenin yaygın olduğu bir ortam sizi karşılıyor.
Bir yanda Petronas gökdelenleri, diğer yanda geleneksel ahşap evler. Şık, lüks lokantalardan çıkıp, hemen yanda muz kabuğunda haşlanmış pirinç (Nasi Lemak) yiyebilirsiniz. Devasa bir caminin hemen karşısında, rengarenk Hindu tapınağı veya Budist manastırıyla karşılaşmak sıradan… Hindular tapınaklarında tanrılarına meyve, çiçek ikram eden tipik Hintli halkı görürsünüz. Çin mahallesinde envai çeşit mamülü bulabileceğiniz gibi, Arap mahallesinde pekala falafel yiyebilirsiniz.
Falafel demişken ülke bu çeşitliliği sayesinde olsa gerek gastronomi cenneti. Ehh bir de tropikal meyvelerde işin içine girince asla aç kalınmayacak bir ülke Malezya.
Bu gezide başrolde ablam, teyzemin kızı ve Malezya’da okuyan iki yeğenimiz vardı. Bayram tatilini izinle birleştirerek uzun bir gezi planladık. Bavulumuzda ise gurbetçi kızlarımızın en sevdiği çikolatalar, bisküviler ve börekler vardı.
Uygun fiyata denk getirmeyi başardığımız Dubai aktarmalı Malezya Havayolları ile Kuala Lumpur’a (KL) iniş yaptık. Yanımızda Kuala Lumpur’da yaşayan yeğenlerimizin en sevdiği çikolatalar, bisküviler, börekler ile dolu bir bavulla gezimiz başlamış oldu.
KLIA (Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı), sadece dünyanın en büyüklerinden biri değil; aynı zamanda trenle tropikal yağmur ormanının içinden geçilerek uçuş kapılarına varılan tek havalimanı olabilir. Bu, Malezya’nın doğaya verdiği değeri gösteren harika bir karşılamadır.
Gümrük kapısında ise büyük bir şaşkınlık yaşadık, güleryüzlü memurlar! Hani dünyanın her yerinde suratsız olmaya yemin etmiş memur kesimi vardır ya, Malezya’da tam tersi. Ülkelerine gittiğimiz için o kadar memnunlar ki, neredeyse sarılacaklar. Bu samimiyet, ülkenin neden ‘Güler Yüzlüler Ülkesi’ olarak bilindiğinin ilk sinyaliydi.
Bizi bekleyen kuzenlerimiz ile onların okullarındaki yurtlarına gittik. Okulda okul hani bildiğin ormanın içinde, tatil köyü filan zannedersiniz… Okulun en büyük sıkıntısı ise açlıklarını gidermek için gelen maymunlar. Bahçedeki nehirde yüzen o ” yaratık” tı. Bana göre kesinlikle bir timsah idi, kızlara göre ise sadece “yüzen sakin bir hayvan” mış. Görüntüsü korkutucuydu ama zararsız dediler, biz de onlara inandık. Kuş sesleri ve yağmurla ıslanmış yeşilliğin kokusunu söylemeye gerek bile yok… Orada biraz jetlag olayını atlattıktan sonra kendi otelimize geçtik.
Bizim maceralarımıza yine döneriz de size birkaç bilinmesi gereken bilgi aktarmak isterim.
Elektrik fişleri bu ülkede İngiliz usulü (üç girişli). Dilerseniz Türkiye’den çevirici alın ama bence boşuna taşımayın, burada çok ucuza alabilirsiniz.
Gezginler için telefon ve internet hayati önem taşıyor. Malezya, şehir merkezlerinde ve turistik bölgelerde yüksek hızlı internet erişimi konusunda oldukça gelişmiştir.
Malezya’da yerel bir SIM kart almak, en uygun ve en hızlı iletişim yöntemidir. Havalimanında (KLIA), büyük alışveriş merkezlerinde ve şehrin her yerindeki yetkili mağazalarda kolayca bulabilirsiniz.
Üç büyük operatör yaygındır. Celcom ve Maxis genellikle en geniş kapsama alanına sahip olarak kabul edilir. Digi ise uygun fiyatlı paketleriyle bilinir. Paketler (Tourist SIMs): Operatörler, genellikle 7, 15 veya 30 günlük, sınırsız sosyal medya veya yüksek GB’lı veri (data) içeren özel turist paketleri sunar.
Tabii ki gitmeden önce e-sim hakkında kısa araştırmanızı da yapınız.
Hayat kurtaran uygulama Grab Malezya’da sadece taksi çağırma uygulaması değil, hayatınızın merkezine yerleşecek bir süper uygulamadır. İnternet bağlantınız olduktan sonra Grab ile her yerden yemek siparişi verebilirsiniz (GrabFood). Araç Çağırabilirsiniz üstelik taksiden daha uygun fiyatlı araç çağırma hizmetidir.
Tropikal bir bölgeye gittiğiniz aklınızdan çıkmasın o yüzden aşağıdaki uyarıları dikkate alınız.
Siz paşa gönlünüz bilir daha doğrusu cüzdanınızın durumuna göre hareket edecekseniz elbette. Ama yine de ben kısa bilgiler geçeyim.
6. Yiyecek konusu
Falafel ve muz kabuğunda haşlanmış pirinç (Nasi Lemak) gibi ipuçlarını vermiştim… Malezya, kültürel çeşitliliğini mutfağına en yoğun yansıtan yerlerden biri; tam bir gastronomi cenneti! Hele bir de taze, sulu tropikal meyveler işin içine girince, bu ülkede aç kalmanız imkânsız.
Bu konuda rahat bir ülke olsa da uzun süre kalacaksanız yanınızda zeytin ve peynir getirin. Şayet benim gibi kahvaltı düşkünüyseniz. Burada peynir bulursunuz da Hollanda peyniri gibi şeyler var. Pek ağız tadımıza uymayan türden yani.
Onun dışında uzak doğu ve orta doğu yemeklerinin envai çeşidini adım başı bulabileceğiniz bir ülke. Ayrıca Türk lokantaları da karşınıza çıkabilir. Ben her yazımda yemek konusunu kısa geçerim çünkü herkes kendine göre bir yeri illa ki bulur.
İçecek konusunda da içki belirli yerlerde bulabilirisiniz. Ben gittiğim dönemde ok sıkı kurallar vardı da sonradan galiba biraz gevşedi. Pek emin değilim. Alkol tüketen biriyseniz araştırmanızı ona göre yapınız.
Müslüman bir ülke olsa da kadınlar için örtünme zorunluluğu yok. Camilere girerken ise çok kısa etek, şort ya da askılı tişört elbette giremeyeceksiniz. Üzerinize kapalı bir kadın dahi olsanız özel elbise vereceklerdir. Yani çok da takılmayın ama şunu da hatırlatmak isterim ki her türlü ibadethaneye girerken kıyafet kuralı vardır. Hindu tapınağı, budist tapınağı ve kiliselere de girmeniz gerekecek. O yüzden yanınızda ona göre şal filan olsun ya da Malezya’dan satın alırsınız dert etmeyin. Onun dışında ülke geneli sıcak olduğundan rahat kıyafetler alın hatta çok almayın çünkü burada ucuz. Yedek, hatta normal ayakkabıya gerek yok! Gezinizi flip-flop (terlik) ile tamamlayacaksınız, emin olun:)
Hafiften jetlag olmuşuz ama biraz dinlendikten sonra (aslında bayağı bir uyumuşuz farkında değiliz ) gece gece şehre inmeye karar verdik. Gerçi gözlerimiz kapanıyor, aç mıyız tok muyuz farkında değiliz ama ‘bir yerden başlamalıyız’ dedik. Hiç görmediğimiz kadar çekik gözlü insanın arasında yuvarlak gözlerimizle dolanıyoruz.
Metroya binip KLCC Suria alışveriş merkezine gittik. Dünyanın en bilinen mağazalarının bulunduğu lüks bir alışveriş merkezi aynı zamanda Petronas kulelerinin bulunduğu yer, o yüzden heyecanlıyız. Muazzam yükseklikte ve ışıl ışıl…
Meraklısına not: Petronas, adını Formula 1 yarışlarına sponsor olan devasa bir petrol firmasından alıyor. Aklıma gelmişken Kuala Lumpurlular şehirlerinin ismini kısaltarak KL diye telafuz ediyorlar.
Yorgunluk kahvesi ve internet için kahve zincir markalarından birine çöreklendik. Malezya haritası üzerinde hemen bir plan oluşturmaya başladık. KL’ye ineli henüz 7 saat olmuştu; yarın ne yapacağımızı planlamaya başlamıştık. Sınırlı günleri en iyi şekilde değerlendirmenin yolu sağlam plan ve hızlı hareket etmekti. KL’ in güneyindeki Malakka şehrine gitmek, sonra Singapur’a geçip, ordan Borneo adasına geçmek ve adalar kısmı içi tekrar KL ‘ e dönmek şeklinde bir plan yaptık.
Malezya küçük bir ülke gibi duruyor ama çeşitliik çok. O yüzden de önceliklerinize göre plan yapmalısınız. Adalarda tropik tatil mi dalış mı yapmak istiyorsunuz? Kültürel bir gezi mi yapayım eh gitmişken orangutanları göreyim mi diyorusunuz? Teknoloji manyağıyım gider alışverişimi yaparım diyenlerden misiniz. Ya da hepsi birden yapılamaz mı yapılır elbet. Size o yüzden farklı işte tüm bunlar bambaşka planlama gerektiriyor. O yüzden ayrı başlıklar altında toparlamaya çalıştım. Elbette başkent Kuala Lumpur ilk varış noktanız olacağı için görmelisiniz listesinin başında yer alıyor. Onu detaylıca şuradaki yazımda bulacaksınız. Adalar, parklar ve orangutanlar için bilgileri başlıklar altında bulacaksınız.
Eğer Malezya gezinizde bir primat türünü doğal ortamına yakın bir yerde gözlemlemek istiyorsanız, rotanızı Borneo Adası’na çevirmelisiniz.

Malezya’nın Sarawak eyaletindeki Kuching şehrine oldukça yakındır. Burası bir Orangutan Rehabilitasyon Merkezi‘dir. Yetim kalmış veya esaretten kurtarılmış orangutanlar, doğaya dönmeden önce burada yarı-vahşi ortamda yaşar ve beslenir. Ziyaretçiler, orangutanların ormana bırakılan beslenme platformlarına geldikleri özel beslenme saatlerinde (genellikle sabah ve öğleden sonra) gözlem yapabilirler. Daha detaylı bilgileri şuradaki yazımda bulacaksınız.
Borneo’nun diğer büyük eyaletinde, Semenggoh’a benzer, belki de daha ünlü bir merkezdir.
Malezya’nın Sabah eyaletindeki Sandakan şehri yakınlarındadır. Dünyanın en eski ve en bilinen orangutan rehabilitasyon merkezlerinden biridir. Orangutan yavrularının hayatta kalma becerilerini öğrenmek için eğitim aldığı bir merkezdir. Tıpkı Semenggoh gibi, burada da orangutanların ormandan gelip beslenme platformlarında yiyeceklerini aldığı özel gözlem saatleri vardır. Buradaki merkez biraz daha büyük ve turistik açıdan daha gelişmiştir.
Nasıl Gidilir: Sandakan Havaalanı’na uçakla geldikten sonra taksi/Grab ile kısa sürede ulaşılır.
Kuala Lumpur; başkentte kesinlikle görmeniz gereken yerleri, pazarlarını isim olarak listeleyeceğim çünkü şuradaki yazımda oldukça detaylı anlattım. Ülkenin başkenti olması sebebi ile ilk varış noktanızdır. Oldukça gelişmiş bir şehir olmakla berabere yemyeşil olması, kültürlerin birleşimi olması onu çok renkli yapıyor. Tapınaklar, modern alışveriş merkezleri ve yerel pazarlar, yeme içme gibi çeşitlilik oldukça etkileyicidir.
Malakka (Melaka); Malezya’nın denizcilik tarihi sayesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer almıştır. Büyüleyici bir sahil şehridir. Portekiz, Hollanda ve İngiliz sömürgeciliğinin yanı sıra Çin ve Malay kültürlerinin birleşimiyle benzersiz bir kimlik kazanmıştır. Ayrı bir yazıda nu şehri anlattım, şurayı tıklatınca okuyabilirsiniz.
Kota Kinabalu; Sabah eyaleti kısmında yani Borneo Adasındaki şehir doğa ve macera merkezi. Güney Çin Denizi kıyısındadır. Muhteşem gün batımları ve deniz ürünleri ile ünlüdür. En büyük çekim noktası ise yakınındaki Güneydoğu Asya’nın en yüksek dağı olan Kinabalu Dağı ve dalış cenneti olan Tunku Abdul Rahman Parkı’dır. Doğa ve adalarla iç içe bir şehirdir.
Kuching; Sarawak eyaletinde yine Borneo Adasında bir şehirdeyiz. Sarawak’ın başkenti, huzurlu nehir kıyısı ve zengin yerli kültürlerin birleşim yeridir. “Kedi Şehri” olarak da bilinen Kuching, Malezya’nın en huzurlu ve temiz şehirlerinden biridir. Sarawak Nehri boyunca uzanan gezintiler, geleneksel pazarları ve yakınındaki Bako Ulusal Parkı ile meşhurdur. Özellikle yerel Iban ve Orang Ulu gibi etnik grupların kültürel mirası burada öne çıkar.
Johor Bahru; yine anakara kısmına döndük. Malezya Yarımadası’nın en güney ucunda, Singapur ile bir köprüyle bağlı olan Johor Bahru, hızla gelişen modern bir şehirdir. Özellikle alışveriş merkezleri, fabrika satış mağazaları ve Güneydoğu Asya’daki ilk Legoland‘e ev sahipliği yapmasıyla popülerdir. Ayrıca Singapur’a komşu, alışveriş ve tema parkı merkezi.
İyi güzel de tüm ülkeyi gezerken ulaşımı nasıl yapacağız diye bir sorunuz olacak. Hiç merak etmeyin kolay olacak.
Şehir içinde ise metro, monorail, otobüs, taksi kullandık. Araba da kiralamak mümkün ama dikkat trafik İngiliz usulü bize ters yönde akıyor.
İşte size ülke içinde ulaşım için gereken sitelerin, uygulamaların linkleri.
Malezya Demiryolları (KTM Berhad ), Kuala Lumpur (KL Sentral) ve Penang gibi önemli şehirleri birbirine bağlayan elektrikli trenle hizmet sunar. Tren seferlerini kontrol etmek ve bilet almak için resmi site şuradadır.
Gezimizde tam 8 kez iç hat uçuşu yaptık. Bu bölgede AirAsia çok etkilidir; planınızı erken yaparsanız biletleri neredeyse otobüs fiyatına alabilirsiniz. AirAsia MOVE Süper Uygulamasıyla uçuş ve hatta kara taşımacılığı ayarlayabilirsiniz. Şuradan ulaşabilirsiniz. ( App Store / Google Play)
Şehirlerarası otobüsler (örn. Melaka’ya gitmek için) ve Singapur gibi komşu ülkelere geçiş biletleri için kullanabileceğiniz ana platformlardan bahsedelim.
Omio / Busbud: Uluslararası platformlar üzerinden Malezya içi otobüs biletlerini karşılaştırabilirsiniz. Johor Bahru’dan Singapur’a otobüsle kara geçişi yaptık; bu da ilginç bir deneyimdi. Amacımız Sİngapur’ a kara yoluyla geçmek olduğundan bunu denedik. Pek de güzel oldu. Bir yere kadar otobüsle gidip sonra indik ve yürüyerek sınırdan geçtik. Singapur’ a varınca başka otobüse binerek ülke merkezine vardık.
Popüler bir otobüs ve tren bileti sitesi linkine şuradan ulşabilirsiniz.
Malezya’da feribota da bindik. Çünkü adaya uçakla gitsek de dönüş karadan olacaktı. Özellikle Langkawi, Penang ve Tioman gibi adalara geçiş için feribot rezervasyonu yapabileceğiniz sitelerin adını veriyorum.
Easybook: Malezya’da otobüs ve feribot bileti alımında en yaygın kullanılan platformlardan biridir. Onun da linki burada !
Bu yazı Malezya geisi planlara biraz olsun umarım yardımcı olmuştur. Şehir şehir anlattığım bir yazı serisinin ilkiydi. Diğerlerini okumak isterseniz aşağıda linklerini bıraktım. Ayrıca sosyal medya hesaplarımdan beni takip ederseniz çok mutlu olurum.
Herkese keyifli günler, geziler dilerim…
YOUTUBE : pustoodunya
İNSTAGRAM : pustoodunya
Kuala Lumpur gezi rehberi burada
Kucing ve Borneo adası gezi rehberi burada
Langhawi adası gezi rehberi burada
Singapur gezi rehberi burada
Malakka şehri gezi rehberi burada

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.