

Malezya’nın bizi şaşırtmaya devam ederken, rotamızı güneye, Borneo Adası‘na çevirdik. Sarawak eyaletinin başkenti Kuching Malezya’daki yeni şehrimiz. Tropik Ada, Köklü Tarih ve Doğanın Başkenti
Kuching, Malaycada “kedi” anlamına geliyormuş. Adını hakkını verircesine sevimli heykellerle dolu bu şehir ormanlarla çevrili. Hatta dünyanın az sayıda kalan yağmur ormanlarına ev sahipliği yapıyor. Burası türlü türlü kuşların, hayvanların ve özellikle koruma altındaki orangutanların yaşam alanıdır. Kuching’i ziyaret etmek, sadece bir şehir gezisi değil, aynı zamanda nefes kesen doğayla iç içe bir maceraydı.
Kuching’e özellikle Kuala Lumpur ve Johor Bahru şehirlerinden ayrıca Singapur’dan çok sayıda direkt uçuşla gidebilirsiniz. Başlıca hava yolu şirketleri AirAsia ( en uygun fiyatlı), Malaysia Airlines ve Batik Air‘dir.
Önemli Not: Singapur’dan gelen uçuşlarda pasaport kontrolü gerekecektir. yanınızda olduğundan emin olunuz. Malezya’nın Borneo eyaletlerine (Sarawak ve Sabah) girerken, yarımadadan gelseniz bile kimlik kontrolü yapılması genel prosedürdür.
Kuala Lumpur’dan AirAsia ile Kuching’e uçuşumuzun ardından bizi karşılayan ilk şey, sıcak hava oldu. İkinci sorun ise, her havalimanı klasiği olan yapışkan taksicilerdi. Hepsi klasik hangi otelde kalıyorsunuz, kaç gün buradasınız sorularını sordular. Bizde ekmek parası peşindeler deyip uzattıkları kartlarını alarak ilerledik.
Şehrin toplu taşımaya turistler için çok pratik olmadığını biliyorduk. Tıpkı diğer Malezya şehirlerinde olduğu gibi, Grab Kuching’deki en rahat, güvenilir ve uygun fiyatlı ulaşım şeklidir. Havalimanından şehir merkezine veya şehir içinde hareket etmek için idealdir. Taksicilerin pazarlık ve takip etme gibi durumlarından kaçınmak için en iyi çözümdür.
Aslında şehir merkezinde her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Şayet nehrin karşı yakasında geçecekseniz küçük ahşap tekneleri kullanabilirsiniz. Bu, hem ulaşım hem de kültürel bir deneyimdir. Fiyatı çok ucuzdur.
Şayet şehrin dışındaki yerlere gidecekseniz araç kiralamak (şoförlü tavsiye ederim) ideal olanıdır.
havalimanında gözümüze kestirdiğimiz bir taksiciyle tam 4-5 otele girip çıktık. Ya odalar bunaltıcı, ya fiyatlar pahalı ya da merkeze uzaktı. Sıkıldığımız bir anda, mecburen Holiday Inn otelinin önünde “Tamam, bizi burada indir, biz burada kalacağız!” dedik. Güç bela yanımızdan savdığımız taksici, sonraki günler bizi sürekli aradı. (telefon numaramızı hangi akılla verdiğimizi hâlâ bilmiyoruz)
Holiday Inn’e girdiğimizde ise şaşırtıcı bir durumla karşılaştık. Tüm ekip tek bir odada kalma teklifimizi kabul ettiler ve fiyatı birkaç kez teyit etme ihtiyacı hissettik. Çünkü aşırı ucuz geldi bize. Böylece kalacak yer sorununu, inanamayacağımız bir fiyata çözmüş olduk.
Gezgin Notu: Seyahatlerdeki beklenmedik zorluklar (kulak tıkanması, yorgunluk, konaklama arayışı) sizi yıldırmasın. Yaratıcı çözümlerle (tek odada kalmak gibi) hem bütçenizi koruyabilir hem de unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.
Konaklama ve yiyecek sorunları çözüldükten sonra, ilk hedefimiz şehri keşfetmek oldu. Nehir kenarına giderek, tur yapan teknelere yöneldik. Size de bu şekilde nehir gezisini öneriyorum.
Amacımız, kimsenin yüzüne bakmadığı en eski tekneyi ve yaşlı sahibini seçmekti. Yaşlı amca, seçimimizden dolayı çok sevindi. O yaşına rağmen ustalıkla kullandığı küreklerle, bizi sessiz sedasız bulanık nehir suyunda gezdirdi. Bu bölgelerde halkın bir kısmının hala geçim sıkıntısı yaşadığını, ama ağaçtan meyve ve nehirden balıkla geçinerek fazla ihtiyacı olmadığını fark ettik.
Bizi karşı kıyıya yanaştıran amca, dönene kadar bekleyeceğini söyledi. Orada, uzun ayaklı tahta köy evleri ve meraklı gözlerin arasında dolaşmaya başladık.
Karşı yaka, modern yüksek binalar ve lüks AVM’lerle dolu merkezin aksine, gerçek Malay insanının hayatını sunuyordu. Bayram olduğu için herkes güzel giyinmiş ve birbirlerini ziyarete gidiyordu.
Malay kültüründe “Open House” (Açık Ev) adı verilen bir gelenek varmış. Meğer bayram günlerinde kapılar açık bırakılır ve tanısın tanımasın herkes birbirinin evine girermiş. Biz de cesaretimizi toplayıp birine girdik.

Güleryüzle karşılandık elbette. Bu zannediyorum ki dünyanın her yerinde değişmeyen manzaradır. Bir köyde iseniz korkmayın çalın kapıyı. İsviçre’ de de, Balkanlarda da, Fransa’da da hatta soğuk nevale Rusya’ da da bununla karşılaştık. Şehirler büyüdükçe EGO lar da büyüyor demek. Sevimli yüzüyle bizi karşılayan emekli imam amca ve ev hanımı eşi harika İngilizceleriyle bizi ağırladılar. Evin içine girmemizin ardından sehpa üzerine çıkarılan, envai çeşit şekerleme ve çöreklerden tattık. Her şeyin şeffaf kutular içinde olması, tropikal bölgedeki haşarat probleminden kaynaklanıyordu.
Teyze bize bahçeyi gezdirdi ve leş kokulu durian ağacını da görmüş olduk. Karşılıklı sarılıp fotoğraf çektikten sonra, sandalımızı bekletmemek için modern hayata geri döndük. Aslında belki biraz daha otururduk ama teyzecik oradaki hayatın zorluğundan bahsetti. Bir ara geçen sene keçimizi yılan yuttu, deyince biz müsade isteyip kalktık.
Sarawak Nehri Kıyısı (Waterfront): Şehrin kalbi, buluşma noktası ve sosyal merkezidir. Akşamları canlı olan kıyıda bir aiağı bir yukarı yürüyen insanları izlemek için idealdir. Yukarıda bahsettiğim gibi nehir gezisi de yapabilirsiniz. Nehrin karşısındaki Astana ve modern Sarawak Eyalet Meclisi Binası’nın manzarasını sunar.
Main Bazaar: Nehir kıyısının hemen arkasında yer alan, şehrin en eski sokağıdır. Burası antika dükkanları, hediyelik eşya, yerel sanat eserleri ve el yapımı ürünlerin bulunduğu harika bir alışveriş noktasıdır.
Tarihi Çin Mahallesi (Chinatown): Geleneksel Çin dükkan evleri, rengarenk tapınaklar ve sokak yemekleriyle dolu canlı bir bölgedir. Kültürel çeşitliliğin merkezidir.
Kedi Heykelleri (Cat Statues): Kuching’in simgeleridir. Şehrin farklı noktalarına dağılmış bu heykeller (özellikle Padungan’daki dev kedi heykeli), fotoğraf çekmek için eğlenceli duraklardır.
Sarawak Kültür Köyü (Sarawak Cultural Village): Kuching’e yakın (yaklaşık 45 dakika sürüş mesafesinde) bulunan bu köy, Sarawak’taki yedi farklı etnik grubun (Iban, Bidayuh, Orang Ulu vb.) geleneksel yaşam tarzlarını, evlerini ve el sanatlarını sergileyen canlı bir müzedir.
Kucing’e yakın orangutanları görecek uygun zamanda değildik, ancak bu konuyu es geçmemek gerekir.
Dünya Yaban Hayatı Koruma Vakfı’na göre Borneo’da her yıl milyonlarca hektar orman kaçak kesim ve yangınlarla yok oluyor. Dünyanın akciğerleri sayılan bu yağmur ormanları ve ekosistem dengesi tehlikede. Bu durum, ağaçlarda yaşayan orangutanların doğal yaşamını da tehdit ediyor. Tutsak ve annesiz bebek orangutanların hayatta kalmaları için uğraş veriliyor.
Sarawak’ın en eski ve en küçük ulusal parkıdır. Burayı özel kılan, Borneo’nun hemen hemen tüm bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğini göreceğiniz, denizle buluşan dramatik bir ekosisteme sahip olmasıdır.
Burda göreceklerinizden en önemlisi Proboscis Maymunlarıdır. Bu tür uzun burunlarıyla oldukça meşhurdur. Bako parkı, bu nadir ve sadece Borneo’da yaşayan maymun türünü doğal ortamında görme şansı sunar.

Ayrıca sakallı domuzlar, makaklar, uçan gelincikler ve çok sayıda kuş türünü görebilirsiniz. Ayy bir de çok ilginç etçil sürahi bitkileri (Nepenthes) ve Mangrov ormanları da görecekleriniz arasındadır.
Günü birlik gidecekseniz sabah erken gitmek önemlidir. Tercihen bir gece konaklamak, özellikle Proboscis maymunları ve diğer gece aktif hayvanları görme şansını artırır. Bu da aklınızda olsun.
Ulaşım: Sadece deniz yoluyla ulaşılabilir. Kuching’den araçla (Grab/Taksi) Bako Köyü’ne gidilir, oradan parka giden özel teknelere binilir. Bu yaklaşık 20-30 dakika süern bri tekne yolculuğudur.
Detaylı bilgiler için şu adrese bakınız.
Semenggoh, bir hayvanat bahçesi değil, nesli tükenme tehlikesi altındaki Orangutanların rehabilite edildiği ve yarı vahşi ortama geri kazandırıldığı bir koruma alanıdır. Doğada kendi başlarına yiyecek bulmayı öğrenirken, hala alıştıkları beslenme alanlarına gelen orangutanları izlersiniz. Hayvanlar vahşi olduğu için görme garantisi yoktur, ancak beslenme saatlerinde gelme olasılıkları çok yüksektir. Sabah (genellikle 09:00-10:00) ve öğleden sonra (genellikle 15:00-16:00) arasında.
Bu tabiat parkında belirlenmiş platformlarda gözlem yapabilirsiniz. Park görevlileri bilgilendirme yapıyorlar. Orangutanları rahatsız etmemek ve doğal davranışlarını engellememek için sessiz olmak ve fotoğraf çekerken flaş kullanmamak zorunludur.
Ulaşım: Kuching şehir merkezine yaklaşık 24 km mesafededir. 6 numaralı otobüs de gidiyormuş. Üstelik 2 RM ve sadece 45 dakika veya Grab’e binin (tek yön 20-25 RM, 30 dk.). Giriş ücreti : Yetişkinler için giriş ücreti 10 RM. Detaylı bilgiler için şu adrese bakınız.
Bu bölgede takvim pirinç hasadına göre tutulurmuş. Hasat zamanında bölgeye özgü müzik aletleri eşliğinde zarif dans gösterileri yapılırmış. Maalesef bizim mevsimimiz hasat mevsimi değildi. Biraz üzülsek de tüm gün gezmiş yorulmuştuk. Bir de benim sık uçapa binmekteb kulağım tıkanmış bir türlü açılmamıştı. Güzel bir akşam yemeği yiyelim deyip “all you can eat” tarzında bir Uzak Doğu lokantasında tıkabasa doyduk. Otele dönmeden önce ise ertesi günkü uçağımızı ayarlamamız gerekiyordu. Nerde internete girsek diye araştırıken bir eczane gördük girdik, kulak sıkıntımı anlattık. Bir eliyle birini kağattı başımı yana çevirmemi istedi. Bildiğiniz vakum gibi bir şey yaptı pıt kulağım açıldı. Bendeki sevinci görmeliydiniz.
Hepimizin keyfi yerindeydi de bir türlü uçak biletimizi alamamıştık. Kuching’den Singapur’a direkt uçuş saatleri ve fiyatları bize uymadı. Çözüm olarak, en yakın şehir olan Jahor Bahru’ya uçup oradan otobüsle Singapur’a geçmeye karar verdik.
Bu bilet ayarlama işini, karanlık çok garip bir arka sokaktaki, sokaktan daha garip bir İnternet Cafe’de hallettik. Duvarda bilgisayarların asılı olduğu, yarı Çinli yarı Hindu-Malay karışımı, yalınayak insanların hafif kafalarının uçtuğu bir ortamdı. O an hiç aklımıza delmedi ama oradaki bilgisayardan girip kredi kartıyla bilet almak büyük riskti.
Bir şehri daha geride bırakmıştık sırada bir ülke var ama belki de Kucing’ten daha küçük bir ülkeye gidiyoruz. Sİngapur’a…
Yazılarımdan haberdar olmak için web siteme abone olunuz. hatta en güzeli diğer sosyal medya hesaplarımdan da takip etmeniz olur. Aşağıda Singapur ve Malezya yazılarımın linklerini de bıraktım.
Hoşçakalın…
YOUTUBE : pustoodunya
İNSTAGRAM : pustoodunya
Malezya gezi rehberi burada
Kuala Lumpur gezi rehberi burada
Langhawi adası gezi rehberi burada
Malakka gezi rehberi burada
Singapur gezi rehberi de şurada




Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.