

Şu sıralar Mısır’a yeniden vizesiz gidilmeye başlandı. Eh, birçok kişinin hayallerini süslediğini tahmin ettiğim için, yüzyıllardır insanlığın merakını uyandıran piramitler hakkında konuşma vaktidir dedim. Aslında piramit şeklinde dünyanın farklı yerlerinde başka yapılar olsa da, aklımıza ilk gelenler her zaman Mısır piramitleridir. İşte bu yüzden, bu devasa yapıların hem görünen hem de gizli kalmış yüzüne biraz değinmek istedim.
Piramit sözcüğü, Grekçe’de “ateş” anlamına gelen “piro” ile “merkezde” anlamına gelen “amid” sözcüklerinden oluşur: yani Merkezdeki Ateş!
Giza’nın Büyük Piramidi olarak bilinen Keops, Firavun Khufu için yapılmış. 146.6 metre yükseklikte, tam 4500 yıldır ayakta ve dünyanın Yedi Harikası’ndan geriye kalabilen tek yapı. Tam 3800 yıl boyunca dünyada bu yükseklikte başka bir yapı yapılamamış. İçindeki kral odasında halen kralın lahti duruyormuş.
En çok merak edilen soru, bu yapıların içine girilip girilmediği oluyor. Evet girilebiliyor tabii klostrofobiniz yoksa…
Dashur bölgesinde Kırmızı Piramit denilen bir başkasına da girdim. O daracık tünellerde ilerlerken hissettiklerimi başka bir yazımda anlattım. Dışı başka içi bambaşka inanın, orada olmak piramitlerin gizemini dibine kadar hissetmenizi sağlıyor.
Piramitler güneş saati gibidir. Piramitlerin Ekim ayı ortasında ve Mart ayının başlarında düşen gölgesi mevsimlerin ve yılın uzunluğunu gösterir.
Piramitlerin yeri rastgele seçilmemiş gibi. Dört cephesi yönleri gösteriyor; Kuzey, Güney, Doğu ve Batı. Bunu binlerce yıl önce, uydu ya da pusula bile yokken nasıl yaptılar, akıl almıyor.
Daha da ilginci, Keops’un konumu:
Bu coğrafi uyum, bu bölgelerde yaşanılan ve bugün bile açıklanamayan olayları düşündüğünüzde, ister istemez bir “acaba” dedirtiyor.
Piramitin çevresi, bir yıl içindeki gün sayısını (365,24) göstermektedir. Bu ölçünün iki katı, Ekvator’da bir boylam derecesinin bir dakikasına eşittir.
Sanılanın aksine, Mısır’da sadece Giza’daki o meşhur üç piramit bulunmuyor. Nil Vadisi boyunca kilometrelerce uzanan bir alanda, Abu Rowash, Abu Garab, Abusır, Saqqara ve Dashour gibi bölgelerde de piramitler var. Bu yapılar, Mısır uygarlığının gücünü ve ihtişamını gözler önüne seriyor.
Piramitlerin yapımı, yüzyıllardır çözülemeyen bir mühendislik harikasıdır. 146 metrelik Keops’ta, her biri 2,5 ton ağırlığında yaklaşık 2,3 milyon adet taş blok kullanılmış. Kral odasındaki en ağır granit taşlar ise 85 tona kadar ulaşıyor.
Peki, bu devasa taşları yüzlerce kilometre uzaktan nasıl getirdiler?
Hangi teori doğru bilinmez, ama muhtemelen birden fazla yöntem denenmiştir. İnsanoğlu bunu yapamaz demedim de değil. İnsan karşısında durunca uzaylıların işi diyor ister istemez:)
Keops Piramidiyle dünyanın merkezi arasındaki mesafe, Kuzey kutbuyla arasındaki mesafeye eşittir.
Piramitlerin etrafında yapılan kazılar, inşanın yakınlarına kurulan köylerde ustalar, rahipler, yazmanlar, işçiler ve ailelerinin yaşadığını gösteriyor. Yapılan çalışmalarda kadınların ve çocukların da çalıştığı, genç kadınlarda bile kireçlenme olduğu tespit edilmiş.
Eski Mısır’da para kullanılmadığı için, işçilerin maaşları şunlardan oluşuyordu: somun ekmek, testi bira, buğday ve kurutulmuş balık. Günlük yevmiye ortalama 10 somun ekmek ve 2 testi bira imiş.
Bu devasa lojistik sistemde, balıkçılar avladıkları balıkları kurutur, tütsüler veya tuzlayarak işçilere dağıtır ve hatta bu esnada işçiler arasında amansız kavgalar olurdu. Bulunan iskeletlerde kırılmış kol kemikleri, kesici madde hasarları ve ağır taşların altında kalma izleri, bu zorlu hayatın kanıtıdır.
Keops Piramidinin çevresini yüksekliğinin iki katına böldüğümüz zaman pi= 3,1416′ yı bulmaktayız. Bu rakam, eski Yunanlıların bulduğu Pi sayısından yani 3,1428’den çok daha gerçektir.
Piramitlerin inşası bir iş mi, ibadet mi, yoksa gökbilimsel araştırma mıydı, hala tartışılıyor. Ancak işin içine bir de efsaneler girince kafa iyice karışıyor.
Piramitlerle ilgili bu rivayetlerin çoğu bilimsel bulgularla desteklenmemektedir. Arkeolojik ve tarihsel araştırmalar, piramitlerin Mısırlılar tarafından inşa edildiğini ve firavunların mezarı olarak kullanıldığını gösterir, o kadar.
Hayır! Dünyada tahmini olarak 1400’den fazla piramit olduğu düşünülmektedir. Mısır piramitleri firavunların mezarıyken, diğerleri dini, törensel veya astronomik amaçlar için kullanılmıştır:
Ancak, piramitlerle ilgili hala birçok gizem çözülmeyi bekliyor. Bilim insanları az çok hangi amaçla kullanıldığını ve içinde nelerin saklandığı gibi soruların cevaplarını buldular. Bir de nasıl inşa edildiğini çözsek tamamdır ama sanırım daha çok yolumuz var.
Unutmayın ki bu ücretler sık sık değişebilir ama fikrini olsun diye detaylarıyla yazmıyorum.
Keops (Büyük Piramit) Girişi: 1000 EGP – 1200 EGP Keops’un içine giriş genellikle günlük olarak sınırlı sayıda biletle satılır ve çok erken saatte tükenir. Klofostrofobiniz varsa, içerideki dar ve eğimli tünelleri ve sıcak havayı göz önünde bulundurun.
Khafre (İkinci Piramit) Girişi: Genellikle 200 EGP – 400 EGP civarındadır.
Menkaure (Üçüncü Piramit) Girişi: Genellikle 200 EGP – 400 EGP civarındadır.
Kahire şehir merkezinden (Downtown Cairo/Tahrir Meydanı civarı) civarında olduğunuzu varsayarak anlatıyorum. Yalnız gezginler için en çok tercih edilen ve en pratik olan iki yöntemi anlatacağım.
Kahire’de ulaşımların kaotik olmasından dolayı, en rahat ve kapıdan kapıya ulaşım sağlayan yöntem budur.
Uber ve yerel uygulama Careem Kahire’de çok yaygındır ve en güvenilirdir. En azından fiyatı önceden sabitler ve pazarlık yapma zorunluluğunu ortadan kaldırır. Şayet siyah-beyaz taksileri tercih etmek zorunda kalırsanız mutlaka binmeden önce fiyatı pazarlıkla belirlemelisiniz. Aksi takdirde, taksimetre genellikle yüksek bir fiyattan açılabilir veya taksici yolculuk sonunda yüksek bir ücret talep edebilir.
Önemli not 1 : Gideceğiniz yerin “Giza Piramitleri” değil, tam olarak “Giza Necropolis” veya “Pyramids Entrance” olduğunu uygulamaya veya taksiciye belirtin.
Önemli Not 2 : Kahire trafiği tahmin edilemez ve çok ağırdır. Sabah 08:00-10:00 ve akşam 17:00-20:00 saatleri arasında yolculuk yapmaktan kaçının veya normal sürenin en az iki katını hesaba katın.
Mısır Metrosu (Metro Line 2), Giza’daki piramitlere ulaşımın en hızlı ve en ucuz ilk adımıdır. Kahire şehir merkezinde (Tahrir Meydanı) bulunan Sadat İstasyonu’ndan (Metro Hattı 2 / Kırmızı Hat) metroya binin ve Giza İstasyonu’na (El Giza) kadar gidin. Bu, piramitlere en yakın metro durağıdır.
Giza İstasyonu’ndan piramitlerin girişine kadar yaklaşık 4-5 km mesafe vardır. Bu son bölüm için bir minibüslere binebilirsiniz. O anki duruma göre yerel bir taksiye veya Uber/Careem’e de binebilirisiniz.
Keops’a alternatif olarak sizin de deneyimlediğiniz gibi, daha az ziyaretçi çeken ve daha uygun fiyatlı piramit bölgeleri mevcuttur. Bu ikisi de Kahire merkeze yaklaşık 1 saat mesafede olduğundan ancak bir taksi ile anlaşarak gidebilirsiniz.
Dashur (Kırmızı Piramit ve Bent Piramit): Giriş ücreti genellikle 150 EGP – 200 EGP civarındadır. Buradaki piramitlerin içine girmek Keops’a göre hem daha ucuz hem de bilet bulmak daha kolaydır. Ben girdim ve çok çok ilginçti tavsiye ederim.
Saqqara (Basamaklı Piramit): Giriş ücreti genellikle 240 EGP – 300 EGP civarındadır.
Umarım herkes piramitleri görmek için Mısır’ a gider. Bu yazım size hem bilgi hem de heveslendirici olsun istedim. Yeni yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf, video için sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın!
Sevgilerimle…
Petra hakkındaki yazım burada
Tac Mahal hakkındaki yazım burada
Kahire hakkındaki yazım burada
Mısır’ a gitmek başlı başına bir macera mı?
Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.
1 Comment
Şükran kalemine sağlık, çözülemeyen epey bir gizem ve denklemin olduğu kesin. Bizim de çok merak edip gitmek istediğimiz bir destinasyon. Sevgiler…